Eskişehir Sanayi Odası Güncel Ekonomik Beklenti Anketinin Sonuçları Açıklandı
Eskişehir Sanayi Odası
Basın Bülten, 8 Kasım 2022
Eskişehir Sanayi Odası Güncel Ekonomik Beklenti Anketinin Sonuçları Açıklandı
Eskişehir Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen ve 453 işletmenin katılım sağladığı ‘Güncel Ekonomik Beklenti Anketi’ tamamlandı. Eskişehir Sanayi Odası üyelerinin ve çalışanlarının ekonomik beklentilerini tespit etmek ve çözüm önerilerini ilgili tüm makamlarla paylaşmak amacıyla yapılan araştırmada;
- Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) olarak adlandırılan emeklilik yaşı düzenlemesi,
- Finans kaynaklarına erişim
- Enflasyon muhasebesi konularında katılımcıların görüşleri soruldu.
İşverenler EYT ile Oluşacak İşgücü Kaybı ve Kıdem Tazminatı Yüküne İşaret Ediyor
Gerçekleştirilen anketin sonuçlarıyla ilgili değerlendirmede bulunan Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, “Aralık ayında TBMM’ye gelecek ve tüm ülkede yaklaşık 5 milyon kişiyi kapsayacak olan EYT düzenlemesi iş dünyasını çok yakından ilgilendirmekte. Sanayiciler olarak bizler çalışanlarımızın yanındayız ve kazanılmış olan haklarının kendilerine verilmesinden yanayız. Bununla birlikte söz konusu düzenleme işverenleri de ciddi şekilde etkileyecek. Anket sonuçları gösteriyor ki, firma bazında değişmekle birlikte, işgücü kaybının yüzde 20’nin üzerinde olacağı tahmin edilmekte. Bu durumda oluşacak olan kıdem tazminatı yükü ve nitelikli eleman kaybının mutlaka devletimizce değerlendirilmesi ve gerekli destek mekanizmalarının geliştirilmesi beklenmekte” dedi.
İşletmeler Finansmana Erişimde Ciddi Sıkıntılar Yaşıyor
Eskişehir Sanayi Odası Güncel Ekonomik Beklenti Anketine katılan işletmelerin yüzde 72’sinin son 2 aydır finansmana erişim konusunda sıkıntılar yaşadığını belirten ESO Başkanı Kesikbaş, “Firmalarımız finansman konusunda ciddi sorunlar içindeler. Bu konuda artık problem ikinci aşamaya geçmiş durumdadır. Yani finansmana erişemeyen işletmelerde tahsilat krizleri başlamıştır. Ticari kredi büyümesinin giderek cılızlaşmasıyla artık birçok işletme için bu durum yönetimi imkansız hale dönüşmüştür. Piyasa borçlarını çeviremez olan pek çok şirketin tasfiyeye gitme, tabela değiştirme ya da konkordato seçeneklerini kullanmaya başladığı takip edilmekte. Bunun önüne geçilmesi için özellikle yatırım ve ihracat yapacak işletmelerin finansmana uygun koşullarda erişmesi sağlanmalıdır” değerlendirmelerinde bulundu.
Reel Sektör Enflasyon Muhasebesi Talep Ediyor
İşletme sermayelerinin hızla eridiği enflasyonist ortamda reel sektörün enflasyon muhasebesi düzenlemesi talep ettiğini belirten Kesikbaş, “Türkiye'de artan enflasyon nedeniyle enflasyon muhasebesi tekrar gündeme gelmiş durumda. Anketimize katılan işletmelerin yüzde 87’si bu ihtiyaca işaret ediyor. Şu anda enflasyon düzeltmesi ile ilgili bir belirsizlik ortamı doğmuştur. Bu belirsizliğin çok uzatılmadan netleştirilmesi beklenmektedir. Yüksek enflasyon ortamında enflasyonun etkilerinden arındırılmaksızın hesaplanacak kar/zarar sonucu üzerinden vergilendirme yapmak, vergi adaleti açısında önemlidir” dedi.
Eskişehir Sanayi Odası Güncel Ekonomik Beklenti Anketi Sonuç Raporu
Eskişehir Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen ve 453 işletmenin katılım sağladığı ‘Güncel Ekonomik Beklenti Anketi’ tamamlandı. Eskişehir Sanayi Odası üyelerinin ve çalışanlarının ekonomik beklentilerini tespit etmek ve çözüm önerilerini ilgili tüm makamlarla paylaşmak amacıyla yapılan araştırmada aşağıdaki konular üzerine odaklanıldı.
- Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) olarak adlandırılan emeklilik yaşı düzenlemesi
- Finans kaynaklarına erişim
- Enflasyon muhasebesi uygulaması
Eskişehir Sanayi Odası Güncel Ekonomik Beklenti Anketi’ne ilişkin sonuçlar aşağıdaki gibidir.
EYT için Sanayiciler de Çözüm Bekliyor
İşverenler EYT ile Oluşacak İşgücü Kaybı ve Kıdem Tazminatı Yüküne İşaret Ediyor
Aralık ayında TBMM’de çözülmesi beklenen EYT'liler (8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olanlar) sorunu, kıdem tazminatı yükü ve nitelikli eleman kaybı nedeniyle yeni bir tartışma başlattı. Konuyla ilgili olarak ESO tarafından yapılan ankete katılanlara sorulan ‘Firmanızda çalışanların yüzde kaçı EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) kapsamına girmektedir?’ sorusuna yüzde 31 oranında %0-%5, yüzde 21 oranında %5-%10, yüzde 19 oranında %10-%20, yüzde 11 oranında %20-%35 ve yüzde 18 oranında %35 ve Üzeri cevabı verilmiştir.
EYT’ye ilişkin sıkıntılar ve sanayicilerin beklentileri aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır.
Sorun Alanları:
- Aralık ayında TBMM’ye gelecek olan EYT düzenlemesi yaklaşık 5 milyon kişiyi kapsayacaktır.
- ESO ve diğer ilgili kuruluşlar tarafından yapılan araştırmalar EYT yasalaştığında, firma bazında değişmekle birlikte, işgücü kaybının ortalama yüzde 20 seviyelerinde olacağını göstermektedir.
- Eskişehir sanayisi için ölçeklendirildiğinde bu rakam yaklaşık 15.000 kişiye tekabül etmektedir. Bunun finansal değeri ise 1,5 milyar TL’nin üzerindedir. Oluşacak insan kaynağı açığı ve tazminat bütçesi ciddi problemlere neden olacaktır.
- İşletmelerde 45-55 yaş kuşağında en yetkin gruptaki kıdemli ve nitelikli işgücü kaybının ortaya çıkaracağı sorunlardan kaygı duyulmaktadır.
- Sosyal Güvenlik Sistemi açığının azaltılması için önümüzdeki dönemlerde sigorta prim oranlarının yükseltilmesinin gündeme geleceğini düşünen bazı işverenler, emekli olanların istihdamının devam etmesi durumunda sosyal güvenlik destekleme prim oranı yüksek olduğu için işletmelerin prim yükünün de artabileceğine işaret etmektedir.
- Emekli olup çalışmaya devam edecek kişiler için sosyal güvenlik destek primlerindeki işveren maliyetleri artışı kaynaklı uzun vadeli maliyet etkileri ortaya çıkabilecektir.
- Hazırda işletmelerin yüzde 80’i nitelikli işgücüne erişim sorunu yaşamaktadır. EYT düzenlemesi bu konuyu daha da zorlaştıracak sonuçlar doğurabilecektir.
- EYT düzenlemesi küresel rekabetçiliği de etkileyecek ve uzun yıllara yayılabilecektir.
Beklenti ve Öneriler:
- İş dünyası temsilcileri düzenleme yapılırken işverenin kaygılarının ve iş barışının da dikkate alınmasını istemektedir. Düzenlemenin ideal bir yöntemle devreye alınmasının kamu, işçi ve işveren için kıymetli bir gelişme olacağı düşünülmektedir.
- İşveren tarafı EYT düzenlemesinin başta nitelikli iş gücü kaybı ve kıdem tazminatı yükü olmak üzere işverene ek maliyetleri gözetecek bir düzenleme talep etmektedir.
- Finansmana erişimin kısıtlı, nakit akışlarının sıkışık olduğu bu dönemde yüklü bir tazminatla karşı karşıya kalacak olan işverenler ödeme kolaylığı beklemektedir.
- Sanayiciler tazminat ödemeleri noktasında kolaylık sağlanmasını istemektedir.
- Düzenlemenin maddi yükü yanında işverenin en çok tedirgin olduğu konu istihdam kaybıdır. Bu noktada işverenlerin talepleri arasında düzenleme yapılırken iş barışının gözetilmesi de bulunmaktadır.
- EYT’li çalışanlardan emekli maaşlarını alırken mevcut işlerinde devam etmek isteyenler için çözüm üretilmesi birçok sektör ve işletme için önem taşımaktadır. Emekli olup çalışmaya devam edecekler için sosyal güvenlik destek primlerindeki işveren maliyetleriyle ilgili teşvik ve destek talep edilmektedir.
- Ortaya çıkacak işgücü kaybından dolayı EYT’li çalışanlardan emekli maaşlarını alırken, mevcut işlerinde devam etmek isteyenler için çözüm üretilmesi ve güvenceli esneklik yöntemlerinin yaygınlaştırılması istenmektedir.
- Düzenlemenin yıl sonuna bırakılmadan erken vakitte tamamlanması ve oluşacak faturanın yeni yıla sarkıtılmaması, şirketlerin enflasyon nedeniyle hem daha yüklü ödemeler yapmasının önüne geçilmesi hem de seçeneklerinin ne olduğunu bilmesi açısından önem taşımaktadır.
- İşverenin yükünün hafifletilmesi adına kıdem tazminatı dışında kademeli olarak emeklilik hakkının verilmesi önerilmektedir.
- Kayıt dışılıkla mücadele EYT düzenlemesiyle birlikte daha da önem kazanacaktır.
İşletmeler Finansmana Erişimde Ciddi Sıkıntılar Yaşıyor
İşverenler Yeni Destek Paketleri Bekliyor
Eskişehir Sanayi Odası tarafından gerçekleştirilen ankette sorunlar ‘Son 2 aydır bankalar, EXIMBANK vb. finans kaynaklarına erişimde sıkıntı yaşıyor musunuz?’ Sorusuna katılımcıların yüzde 72’si Evet cevabını vermiştir. Finansmana erişim konusunda sanayiciler tarafından yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri aşağıda sıralanmıştır.
Sorun Alanları:
- Pandemide artan hammadde, enerji ve lojistik maliyetlerinin piyasada fitilini ateşlediği finansmana erişim sorunu, özellikle 2021’in sonlarında yaşanan döviz krizi ile beraber giderek derinleşmiş, ticari kredi büyümesinin giderek cılızlaşmasıyla artık birçok işletme için yönetimi imkansız hale dönüşmüş durumdadır.
- İşletme sermayesi ihtiyacı giderek artan KOBİ’lerimiz, başta emtia olmak üzere girdi maliyetlerindeki yükselme ve finansmana erişimdeki sıkıntılar nedeniyle ciddi zorluklar yaşamaktadır.
- Firmaların içinde bulunduğu finansman darboğazı, piyasada tahsilat krizinin fitilini ateşlemiştir. Reel sektör temsilcileri, yıl sonuna doğru piyasadaki nakit kıtlığının daha da artacağını, son çeyreğin çok daha zor geçeceğini belirtmektedir.
- Ticari kredilere erişimin düşmesi nedeniyle piyasa borçlarını çeviremez olan pek çok şirketin tasfiyeye gitme, tabela değiştirme, ya da konkordato seçeneklerini kullanmaya başladığı takip edilmektedir.
- Ticari kredilerle birlikte Türk Eximbank kaynaklarında da ciddi sorunlar ve gecikmeler yaşanmaktadır.
- Finansman sorunu zincirleme bir etki yaratarak özellikle hammadde alımları peşine dönmüş, birçok sektörde vadeli satış uygulaması kalmamıştır.
- İşverenleri en çok endişe düşüren konuların başında tahsilat krizinin büyüyerek iflasların başlaması gelmektedir.
- Kapanan sermaye şirketi sayısında geçen yıla oranla yüzde 70 oranında yaşanan artış da piyasadaki gidişata ilişkin önemli bir sinyal niteliği taşımaktadır.
- Piyasada yaşanan nakit sorununun, kredi kapatma döneminin yaklaşmasıyla daha da artması beklenmektedir.
Beklenti ve Öneriler:
- Yaşanan ekonomik darboğaz içerisinde büyüme ve ihracat rekorları kıran imalat sektörü, ciro ve karlılık rekorları kıran bankacılık sektöründen destek ve teşvik beklemektedir.
- İşletmeler darboğazdan çıkış adına güçlü bir KGF paketinin acilen devreye girmesi gerektiğini savunmaktadır.
- Piyasanın ihtiyaçlarına yönelik güçlü bir KGF paketi bekleyen iş dünyası, 250 milyar TL’nin üzerinde bir KGF desteği talep etmektedir.
- Politika faiz oranının yüzde 10,5 olduğu bir ortamda ticarette ve bankacılıkta uygulanan faizler yüzde 30-35 civarındadır. Bunun önüne geçilmesi ve özellikle yatırım yapacak işletmelerin finansmana uygun koşullarda erişmesi sağlanmalıdır.
- Ekonomide istikrarın sağlanmasına ve yatırım iklimini güçlendirecek politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. Rekabetçilikte sanayi odaklı bir yaklaşım benimsenmeli ve destek politikaları bu yaklaşımla şekillendirilmelidir.
Reel Sektör Enflasyon Muhasebesi Talep Ediyor
İşletme Sermayeleri Hızla Eriyor
Türkiye'de artan enflasyon nedeniyle enflasyon muhasebesi tekrar gündeme gelmiş durumdadır. Eskişehir Sanayi Odası anketinde sorulan ‘2022 yılı için enflasyon muhasebesinin uygulanmasını istiyor musunuz?’ sorusuna yüzde 87 oranında Evet cevabı verilmiştir. İş dünyasını yakinen ilgilendiren enflasyon muhasebesi hakkında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri aşağıda sıralanmıştır.
Sorun Alanları:
- Yüksek enflasyon ortamında enflasyonun etkilerinden arındırılmaksızın hesaplanacak kar/zarar sonucu üzerinden vergilendirme yapmak, vergi adaleti açısında önemlidir.
- Enflasyon nedeniyle fiyatlardaki artış fiktif olarak kâr yaratmakta, oysa satılan ürün aynı fiyata yerine konulamadığı için işletme sermayelerinin hızla erimesine neden olmaktadır.
- Yasal düzenleme yapılırsa ve özellikle 2022 yılına vergisel etki edecek şekilde düzeltme yasalaşırsa, yasal süresi içinde bu düzeltmeleri yetiştirmek çok zor olacaktır.
Beklenti ve Öneriler:
- Maddi duran varlıklara, vergi ödemek şartıyla getirilen ihtiyari yeniden değerleme imkanının vergi adaletini teminen özkaynakların yeniden değerlendirilmesine ve değerleme farklarının 2022 yılı vergi matrahından indirimine imkân sağlayan paralel bir ihtiyari düzenleme talep edilmektedir.
- Enflasyon düzeltmesi ile ilgili bir belirsizlik ve bekleyiş ortamı doğmuştur. Bu belirsizliğin çok uzatılmadan netleştirilmesi beklenmektedir.
- Talepler haklı görülür ve enflasyon düzeltmesi öne çekilirse, geçici yeniden değerleme uygulamaları nedeniyle ödenen vergilerin iade edilmesi gerektiği öne sürülmektedir.